“ Badem’in teşkilatı” S.O.S veriyor !!!


   AK Parti’de kongre süreci kısa zaman içinde başlayacak gibi. İşaretlerin hepsi yeni yılın ilk aylarında kongreler için sürecin başlatılacağını gösteriyor. İl ya da ilçe başkanlığı önemli bir makam. Özellikle AK Parti gibi muktedir bir partide yönetici isen büyük karizma sahibisindir.
Kimileri bu önemli görevlerin kıymetini bilemez. Genel merkezin verdiği görevlerin yetki ve sorumluluklarının farkında olmayan bazı isimler davranışları ile, yaptıkları ile, konuşmaları ve usul erkan bilmez tavırları ile koltuğun havasına fazlasıyla kaptırırlar kendilerini.
Aslında AK Parti’nin 12 ilçesini ayrı ayrı ele almak lazım. Fakat bizler şu aşamada kendi dünyamıza, yani Körfez ilçemize bakalım.

   Zira Kocaeli’nin belki de kongre dönemlerini en hareketli geçiren ilçesidir Körfez…
İlçenin başında Avukat Osman Badem bulunuyor. 

Fakaaaatt…

  Evet dostlar, bu işin kocaman ve uzun uzun anlatılması gereken bir ‘Fakat’ı var. Bunların üzerinde durulması ve bence tartışılması gerekiyor. Osman Badem’in şahsına bir şey diyemeyiz. İyi huyludur, mülayimdir, sakal falan bırakmıştır, ama siyaset çok farklı bir şeydir. Kendisinin görevi süresince yaptıkları, tutum ve davranışları, oturması kalkması, teşkilatçılığı ve daha birçok unsurunu üst üste koyup değerlendirme şansımız vardır.

  İşin ‘Fakat’ı dediğimiz nokta ise bu değerlendirmeyi yapmamızın çok kolay olması. Bunun sebebi de AK Parti’nin Körfez yapılanmasının neredeyse bütünüyle teşkilat kavramının ne demek olduğunu bilmeyen sözüm ona partililer tarafından yönetiliyor olması.
İnanın bana meseleyi madde madde ele alsanız sayfanızı eksilerle doldurursunuz. Evet, şunu söylemek istiyorum. Osman Badem ve ekibim dediği dar kalıp geçen süreyi son derece başarısız şekilde geçirdi. Günü kurtarmaya yönelik hamleleri ile teşkilatçılık kavramından uzak bir tutum sergilediler. Sanki daha çok partileri için değil de kendileri için bir çabanın içine girmiş gibi göründüler.

   AK Parti’nin kurucularının büyük bir kısmı Milli Görüş terbiyesinde yetişmiştir. Teşkilatçılığa verilen önem de buradan gelir. Büyüklerin AK Parti’de bıraktığı en büyük miras bahsettiğimiz teşkilatçılıktır. Halbu ki, Osman Badem ve çevresindeki birkaç kişiden ibaret ekibim dediği grup, bu teşkilatçılıktan nasibini pek alamamış kişilerden oluşmuştur.
Aksini nasıl söyleyebiliriz ki…

Badem’in döneminde parti adeta büyük bir dağılmışlığın içine düşmüş durumda. İlçe başkanının partinin birçok birimi ile arasına giren mesafe öyle bir boyutta ki, anlatmak için çok uzun zaman gerekir.

Zira bugün mahalle teşkilatları üzerindeki hakimiyetini neredeyse kaybetmek üzere olan, kadın ve gençlik kolları yönetimleri ile kavgalı bir ilçe başkanından söz ediyorsunuz.
İlçe binası adeta yalnızlığa terk edilmiş durumda. Işıklar sönük, olmasa da gelen giden insan sayısı artık çok az. Parti eski havasından çok uzakta. Millet ve partinin temelini teşkil eden taban artık hareketten uzak bir halde. Engin Koyun döneminde sürekli bir aksiyon halinde olan AK Parti Körfez Teşkilatı maalesef aynı reaksiyonu Osman Badem ile bulamadı.
İlk göreve seçildiğinde sadece dört yıllık üniversite diploması ve rakiplerine göre biraz daha fazla olan geliri ile öne çıkan Osman Badem teşkilatçılık anlamında ortaya net bir şey koyamadı. Koyun döneminde ilçe binasında yanan ışıklar Badem döneminde söndü.
Teşkilat mensupları bugün ise o ışıkları yeniden yakacak gerçek bir partilinin yolunu gözler oldu.
   Bugün Körfez sokaklarında şöyle bir tur atsanız, yoldan geçen herhangi bir adama sorsanız “Osman Badem kimdir?” diye, alacağınız yanıt “O kim ki, çıkaramadım” şeklinde olacaktır. Badem’in en çok eleştirilen tarafı haliyle sosyal yönünün olmamasıdır.
Toplumdan uzak bir yapı ile daha ne kadar gidebilirsiniz ki? Hele ki AK Parti gibi bir siyasi harekette. Körfez ilçenin değerleri ve önemli şahsiyetleri vardır. Fakat Osman Badem bunun pek bilincinde değil galiba. Şayet sen Körfez Ticaret Odası gibi bir kurumun başkanı olan merhum Mustafa Efe’nin ağabeyinin cenazesine ya da taziyesine bırakın gitmeyi, kendisine bir telefonu bile çok görürsen ilçenin değerlerinden bihabersin demektir.
Şimdi yapılan oda ve dernek ziyaretleri olsa olsa muhtemelen ocak ayından sonra başlayacak olan kongre sürecinin verdiği gazdır…
   
   Sosyal olmak demek sadece ilçeye gelen milletvekillerine eşlik etmek demek değildir. Özel çalışmaktır, özel olmaktır. Milletin dertleri ile dertlenmektir. O milletin sorunlarına da birinci dereceden mahalle ve köylerin muhtarları vakıftır. Zira insanlar bir hizmet isterken gidebilecekleri ilk kapı olarak hep muhtarları görmüştür. Fakat sen bu muhtarların telefonlarına bile bakmaz isen, hangi sorundan haberdar olabilirsin ki?
Öyle bir durumdayız ki, ilçe yönetiminin sosyal yönden eksikliğini Körfez Belediye Başkanı İsmail Baran kapatmak için adeta çırpınıyor.

  Hazır yerel yönetimlere girmişken…
  İşin bir de Körfez Belediyesi kısmı var. AK Parti Körfez İlçe yönetimi ile Körfez Belediyesi arasında yaşanan problemler öyle bir noktaya gelmiş durumda ki, önü bir türlü alınamıyor. Bugün ilçenin belediye başkanını halk nezdinde küçük düşürecek tavır ve davranışlarda bulunmak akıl karı değildir. Bunun kimseye faydası olmayacağı gibi teşkilatçılığa da zarar verir.

  Bugün Körfez Belediyesi’nin başarı ya da başarısızlığından Osman Badem değil, bizzat AK Parti sorumludur.
Böyle bir gerçek ortada iken belediye ve teşkilat arasındaki önemli konular ortalığa saçılırsa, bütün mahrem konular muhalif basına direkt ya da dolaylı olarak tepside sunulursa bundan öncelikli olarak zarar görecek olan haliyle yine AK Parti’dir. Körfez Belediyesi ve AK Parti Körfez İlçe yönetimi arasında vuku bulan bu huzursuz ortamın bitiricisi de teşkilat içi hiyerarşi gereği ilçe başkanı ve yönetimi olmalıdır.
Zira aranızda bir problem varsa bunu kendi içinizde sonuca kavuşturmalı, ahlaklı bir siyasi otorite ortaya koymalısınız. Bütün bu sıkıntılardan, yani belediye yönetimi ile yaşanan kavgalı ortam yüzünden AK Partili yerel yönetimin programlarına katılmayan bir ilçe başkanı ve yönetiminden söz ediyoruz.

Sonra bir ilçe başkanı, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına neden katılmaz, nasıl katılmaz?
Bütün devlet erkanının olduğu bir resmi programda ilçe başkanının bu temsiliyetsiz duruma sebebiyet vermeye ne hakkı vardır?

   Bütün bunlar AK Parti içinde en çok olması gereken birlik ve beraberlik görüntüsünün oluşmasına da engel teşkil ediyor. Şayet ilçe ve teşkilat sınırları içinde bu sorunların üstesinden gelinemezse, il teşkilatı ya da genel merkez son kertede devreye girecektir.
Zira parti genel merkezinin teşkilatçılık disiplini AK Parti’ye kimsenin zarar vermemesi üzerine kuruludur. Görev ve yetkileri ne olursa olsun sıkıntılı olan kişilerin şiddetli bir yaptırımla karşı karşıya bırakılması kuvvetle muhtemeldir.
  Teşkilatçılık kavramını yitirdikten sonra size elbette dur diyen birileri çıkacaktır. Zira yok Ortadoğu, yok Avrupa Birliği, yok Suriye, yok Kuzey Irak derken bütün bir dünya ile mücadele eden AK Parti’nin bir de küçük hesaplarla kaybedecek vakti yoktur…
Bütün bu gelişmeleri AK Partili önemli şahsiyetlerin de yakından takip ettiğini söylemek istiyorum. İktidar partisinde geçmişteki ilçe kongre süreçlerini de şöyle bir gözümün önünden geçirdiğimde Körfez Teşkilatı’nda köklü bir değişim olasılığını oldukça güçlü gördüğümü söylemeliyim.

   Olağan üç seçimin yanı sıra bir de referandum söz konusu. Partinin ilgili tüm kademelerinde görev yapan kişilerin de buna göre bir disiplin üzerinde duracağını, ilçe başkanları ve yönetimlerinde bulunacak kişilerin geçmişten bugüne kadar ki duruşları tek tek ele alınarak belirleneceğini iddia ediyorum

  Geçmişten bugüne kadar FETÖ başta olmak üzere tüm olumsuz konulardan uzak durmuş, vizyon ve misyon sahibi olan, gençlik ateşinden nasibini almış kişiler tarafından il ve ilçe yönetimleri belirlenecek. Öyle ki, zamanında FETÖ’ye selam bile vermiş olsa o kişilerin değerlendirmeye alınmayacağından adım gibi eminim.

  Konuyu toparlarsak, bir ilçe başkanı düşünün ki; belediye yönetimiyle kavgalı, gençlik kolları yönetimiyle kavgalı, kadın kolları yönetimiyle sıkıntılı, teşkilat mensupları bırakın teşkilata gitmeyi, bayramlaşma programına bile gitmiyor. Belediye meclis üyeleri parti teşkilatına gelmiyor. İlçe başkanı , ilçede Belediye’nin düzenlediği hiçbir programa katılmıyor, muhtarların telefonlarına bile cevap vermiyor. Vatandaşın telefonlarını bile açmaya tenezzül etmiyor. İlçede esnafın yapmış olduğu hiçbir açılışta yok, hiçbir cenazede yok, ilçedeki Cumhuriyet Bayramı kutlamalarına katılmıyor, Sivil toplum örgütlerinin düzenlemiş olduğu ilçedeki faaliyetlerin hiç birinde yok. Belediye Başkanı’nı kamuoyunda küçük düşürmek için elinden gelen her şeyi yapıyor vs vs vs ..
  
  Şimdi ben soruyorum. Siz Ak Parti Kurmayı olsaydınız  Ak Parti formatına uymayan bir yönetim anlayışı içinde olan böyle bir yöneticiye tekrar görev verir miydiniz? 
  
  Haliyle mevcut başkan Osman Badem’e  yeniden görev verilmeyeceğini, yeni yapılanmaya gidileceğini, partinin il kademesinde gençlik kolları başkanı olarak çalışmalarda bulunan Şemsettin Ceyhan’ın da Körfez’deki oluşumla yakından ilgileneceğini düşünüyorum. Konu hakkında sadece sürecin netleşmesi beklenmektedir vesselam…
Selam, saygı ve dua ile…


Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.
Avatar
Mustafa Aydoğdu 8 yıl önce

hay agzına sağlık kardeşim. konuyu çok güzel özetlemişsşn.

Avatar
Salim 8 yıl önce

burhan kardeşim duygularımıza tercüman olduğun için teşekkür ederiz. ortaqda teşkilat falan yok. ak parti önümüzdeki zorlu süreci rahat bir şekilde atlatmak için bence de körfezde bir yapılanmaya gitmeli. bu teşklata emek vermiş, bilgili tecribeli, ahlaklı vizyon sahibi o kadar çok kişi var ki körfezde

Avatar
Adem İvak 8 yıl önce

harika bır yazı yüreğine sağlık bu kadar güzel anlatılır gurur duydum i̇nan tesbitlerin oldukça doğru ama malesef kimse kral cıplak diyemiyor herkesın bir çıkarı var ve susuyorlar. seni tebrik eder yazılarının devamını dört gözle beklıyorum.

Avatar
Kani Yılmaz 8 yıl önce

burhan kardeşim körfezdeki durumu çok güzek özetlemişsşn. kalemine sağlık

Avatar
Kani Yılmaz 8 yıl önce

sayın yarar büyüklerimizden aldığımız siyasi terbiye, kol kırılır yen içinde kalır anlayışı ile siyaset yapmaya çalıştık .ama bir de gerçek varki insan düşüncelerini ve doğru bulmadıklarını yapılan hata ve eksikleri söylemekte cüretkar olamıyorlar .ben inanıyorumki yazmış olduğunuz şu yazıya bir çok insan yorum yapmak isriyordur. bu benim kanatim .lakin şunuda biliyorum beklediniz kadar sosyal medyada yorum göremeyeceksiniz .buda içinde bulunduğumuz cember içine alınmış siyaset alanından ibarettir.