Tahammülün Kaldı Mı?

Son zamanlarda en çok ihtiyacını duyduğumuz, en sık problem yaşadığımız noktalardan biri de tahammül. İçinde bulunduğumuz sosyal, ekonomik ve medikal durum sebebiyle sabrımız çok çabuk taşar oldu. Daha kolay sinirlenebiliyor, çabuk tepki verebiliyor ve de çabuk sıkılabiliyoruz. İnsanlara, problemlere, olay ve durumlara tahammül eşiğimiz oldukça düştü. Ev içindeki sıkıntılar, çocuklarla ilgili problemler, özel hayatımızdaki minik anlaşmazlıklar dahi bizi kolayca etkisi altına almaya başladı.

Tahammül Nereye Kayboldu?

Sosyal yaşam içerisindeki sorunlara bir de pandemi eklendi yaklaşık bir sene önce. Hem bugünümüzü hem de geleceğimizi etkisi altına alan bu durum, kaygımızı da gün geçtikçe arttırdı. Gün içinde kaçta sokağa çıkacağımızdan tutun da, çocukların eğitim hayatlarına kadar her şey çok başka bir sistem içinde ilerliyor. Bu da zihnimizi zorluyor.

Ne Yapabiliriz ?

Kaygı ve endişe ile dolu olan zihninizde, siz fark etmeseniz bile bir çalışma söz konusudur. Bu arka planda devam eden çalışma bireye zihinsel bir yorgunluk vermektedir. Zihinsel yorgunluk konusuna detaylı olarak önceki yazımda yer vermiştim. Zihinsel yorgunluğu azaltarak tahammül seviyenizin yükselmesine katkı sağlayabilirsiniz. Bunun yanında kontrol edebildiğiniz ve edemediğiniz noktaları belirlemek de kaygınızı azaltabilir. Zihin ne yazık ki çoğu zaman kontrol edemediği noktalar üzerine yoğunlaşır. Bu da sonuca asla ulaşılamayan zorlu bir yol anlamına gelir. Birey kontrol edebildiği, üzerinde plan yapabildiği, karar hakkının bulunduğu noktalara yoğunlaşarak öz kontrolü eline alabilir. Böylece belirsizlik bir nebze olsun azalır.

Mutlu ve huzur dolu bir hafta dileğiyle…

Uzman Psikolog – Aile ve Çift Terapisti

Seray Narin

Soru ve Önerileriniz için; [email protected]