Ülkemizin büyümesine kimse engel olamayacak

Taksim Gezi Parkı Eylemlerinin neden başladığını düşünüyorsunuz. Oradaki ağaçların başka bir yere taşınması mıdır ? Yoksa bazı kesimler bu eylemlerin yıllardır yapılan hatalar sonucunda olduğunu söylüyor. Sizin konu hakkındaki düşünceleriniz nelerdir ?

Mevzu ağaç meselesi değildir, bunu artık tüm Türkiye ve ulusal basın da biliyor. Mevzu ağaç olsa en çok ağacı biz diktik ve çevreyi biz önemsedik. Yeşille iç içeyiz. Mesele ülkenin ilerlemesine engel olma meselesidir.Türkiye bu eylemleri haketmiyor. Yıl 1961’de 1980’de 28 şubatta bu dönemde yaşananlardan daha ağır şeyler yaşadık. Bazı güçler ülkenin bölgesindehakim olmasını hazmedemiyor. Ülkemiz şuanda yatırım olarak ekonomi olarak öncü olan bir ülkedir. Mesele dünya liderliğini zorlayan bir ülkenin 70 Milyar dolarlık Petrol ihracatı yapmasıdır. Mevzu Kuzey  Irak’ta yapılan anlaşma sonucunda ülkemizin kendi petrolünü üretmeye başlaması meselesidir. IMF’ye olan borcun kapatılmasıdır. Dünyanın en büyük havaalanlarının yapılmasıdır. Kısaca eylemler ülkemizin ilerlemesini istemeyen iç ve dış güçlerin bir komplosudur.  Ancak bu oyunlara gelmeyeceğiz. Bu ülkenin büyümesine kimse engel olamayacak.

Bildiğiniz gibi eylem süreci devam edecek, geçtiğimiz gece eylemciler Cumhuriyet Parkı’na çadırlar kurdular, siz Ak Parti olarak eylemlerin sonucunda ne olacağını düşünüyorsunuz? Cumhurbaşkanımızın “Mesaj Alındı”yorumuna rağmen Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bu sert tavrını neye bağlıyorsunuz ?

Doğru birdir. Sonuç olarak bütün unsurlar doğruda birleşir. Yanlış olan bir hareket olsa düzeltilir. Ancak yanlış olan bir olay yok. Bu sebeple istedikleri kadar eylem yapsınlar bir şey değişmez. Orada muhalefet partilerinin bahsettiği gibi bir “peşkeş çekilme” olayı kesinlikle yok. Biz Ak Parti olarak kendimizi bu konularda defalarca ispat ettik. O projenin Taksim’e ne kadar büyük bir kültür zenginliği sağlayacağını hepimiz biliyoruz. Başbakan dik duruyor elbette dik duracak, çünkü yaptığımız doğru. Bunun örneğini Davos’ta yaşadık. Başbakanımızın Davos’taki çıkışından sonra herkes İsrail ile kötü şeyler yaşayacağımızı düşündü ancak, bugün o dik duruşun faydasını görüyoruz. Dünya ve ülke liderleri çok zor yetişir. Tarihe baktığınızda Atatürk, Adnan Menderes,Özal, Necmettin Erbakan gibi isimler var. Bu isimlerin sergilemiş olduğu ortak noktalar var. Bunlar doğru hamlelerde, kesin kararlılık ister. Başbakanımız da bunu yapıyor. Devlet adamı, misyonu tamamen üslenen demektir. CHP seçmeni de MHP seçmeni de Recep Tayyip Erdoğan’ın sözünün arkasında durduğunu bilir. Doğrunun etrafında durmak diktatörlük değildir. Doğrunun etrafında birleşmek dik duruştur.

Ülkemizde olan eylemlerde polis ve eylemciler arasında geçen çatışmanın sonuçları hakkında ne söyleyebilirisiniz. ?  Sizce hakkını savunan mı yoksa işini yapan mı suçlu?

Bu olaya farklı bakıyorum. Eylemciler arasında elbette çok iyi niyetli insanlarımız vardır. Gerçekten çevreci insanlar var, tamamını suçlamak kesinlikle yalnıştır. Ancak bir takım gerçekler var. Eyleme kimsenin ses çıkardığı yok. Bu eylemcinin demokratik hakkıdır. Yalnız demokratik hakkın var diye devletin ya da milletin malına zarar verip, bankamatiğini yakıp paraları çalıyosun. Böyle bir eylem hakkı var mı ? Polis ne yapsın; bıraksınlar her yere zarar mı versinler! Bunun adı özgürlük mü ? Kaldı ki polisimiz son yıllarda mükemmel derecede ilerledi. Profesyonellemiş bir kadro ile süreci çok iyi götüren bir sistemi var. Öte yandan eylemcilere gaz kullanılmasını çok doğru bulmuyorum , aşırı zarar verdiğini düşünüyorum. Olmamasını isteriz. Bu çağda başka şeyler olmalı.. Ancak insanlar da insan gibi eylem yapmalı. Hatalarımız olabilir. Demokratik hakkını arayabilirsin. Polise ve devlete saldırırsan poliste sana karşı görevini yapmak zorundadır.

Alkol düzenlemesi hakkındaki görüşleriniz nelerdir ? Sizce eylemlerde kullanılan parkartların çoğunda geçen “alkol”  için getirilen düzenleme ne kadar doğru ?

Dünyanın gelişmiş her ülkesinde alkol düzenlemesi var. En çok alkol tüketilen dünya ülkesi Rusya olmasına rağmen orada da düzenleme var.  Gece’nin ilerleyen saatlerinde alkol alan bazı insanlar zaman zaman alkol ya da uyuşturucunun verdiği cesaretle vatandaşlarımızı gasp etti,  darp etti, trafik kazaları ve daha sayamadığımız bir çok belaya alkol sebep oldu. Bunun en kısa örneğini partimizin Sosyal İşler Müdür yardımcısı Ahmet Kısa’nın ağabeyi Aslan Kısa’yı sahilde alkol alan dört kişi öldüresiye dövdü. Hala yoğun bakımda yatıyor. Alkol alan herkes aynı değil. Kimsenin içmesine karışmıyoruz. Herkes evinde yada dışarıda istediği kadar içiyor. Kimsenin özgürlüğüne müdahale etmedik etmeyiz. Hepimiz özgürüz. Alkol düzenlemesinin yapılması kötü olayları aza indirmektir. Benim gönlümden geçen ise kimsenin alkol içmemesidir. Ancak kimseye karışma hakkımız yok, içenede saygı duyuyoruz.

Körfez Belediye Meclis’inde yaşanan Yavuz Sultan Selim Köprüsü polemiği hakkında ne düşünüyorsunuz ?

Meclis üyemiz Muhammet bey’, cevabından dolayı tebrik ediyorum. Yavuz Sultan Selim Osmanlı döneminde devletine büyük hizmetler yapmış bir devlet büyüğümüzdür. Bütün padişahlar da bizim için aynı. Mutlu oldum bu isim verildiğine.  Ben meclis’te köprüden geçmem diyen arkadaşlara sesleniyorum. Neden zamanında Yavuz Sultan Selim Mahallesine Cemevi yapılmasına onay verdiniz o zaman. Ünlü osmanlı padişahı o zaman sizin için ne anlam ifade ediyordu da ses çıkarmadınız. Cemevi oraya yapılmadan bodrum katlarda ibadet ediliyordu. Bizim  de desteklerimizle çok modern bir cem evine kavuşuldu. Yapılanlara karşılık hükümetimiz bu olanları haketmiyor”dedi.