Yakıtı bittiği için yolda sağa çeken ve yolcularını indiren bir aracın şoförünün yaşadıklarını anımsayın.
Maaşlarını, alın terlerinin hakkını alamadıkları için evinde eşinin ve çocuklarının yüzüne bakamayan bir personelin içinde bulunduğu buhranı aklınızdan bir zahmet geçirin.
Hizmet etme potansiyelini tamamen kaybetmiş, bünyesindeki yan kuruluşu olan YARPAŞ’ın ‘Burası bir arpalıktır’ ifadelerinin gölgesinde yönetildiği dönemleri şöyle bir aklınızdan geçirin…
Bütün bunlar çok değil, sadece 10 yıl öncesindeki Körfez Belediyesi’nin içler acısı halini anımsatan cümlelerdir.
Haliyle böyle bir kurumda belediye başkanlığı görevine talip olmak, kabul edilmeli ki öyle her babayiğidin harcı değildi. Bu anlamda AK Parti, 10 yıl öncesinde belki de sadece kendi siyasi yapılanmasının değil, aynı zamanda Körfez ilçenin de geleceğine yönelik çok önemli bir hamlede bulundu.
Yunus Pehlivan’ı o dönemde belediye başkan adayı olarak belirleyenler bu kentin geleceğine yönelik en önemli adımı atmış oldular…
İlk kez aday adayı olduğu dönemde tanıştığım ve bu kadar süre içinde sıkı dostane ilişkiler içinde olduğum Pehlivan, 10 yıllık dönemde görevinin hakkını tamamıyla vermiştir. Şahsen ben kendisini en nihayetinde başarılı bulduğumu zaten her fırsatta belirtiyorum…
Ve o Yunus Pehlivan bugün ofisimizi ziyaret etti. Kendisi ile bir süre görüştüm ve içinde bulunduğu seçim ortamı ile ilgili karşılıklı görüş alışverişinde bulunduk. Şurası kesin ki, Yunus Bey, artık o ilk belediye başkanı olduğu dönemden çok ileride. Hem kendisini geliştirmiş, hem de Körfez ilçeye yeni umut kapıları açmak için yeterli donanıma erişmiş. Bir belediye başkanı nasıl olur bunu herkese ispat etmek ister gibi bir durum içinde kendisi. 2004 yılından bu yana kendisinde değişen tek şey ilçenin sorunlarının çözümü için ağarttığı o saçlarıdır. Onun dışında ne hırsından, ne heyecanından, ne de duruşundan bir sapma olmaması benim gibi zor dost edinen bir ismi bile kendisine yakınlaştırdı…
Pehlivan ile yaptığımız sohbetimiz sırasında farklı bir özelliğini de görme şansı buldum. Kendisi ofisimizde konuğumuz olduğu sırada masamda bulunan ve zaman bulduğumda okuyarak ilham aldığım Yrd. Doç. Dr. Kahraman Arslan’ın yazdığı ‘Hayata yön veren hikayeler’ adlı bir kitabı incelerken aniden bir şiir okumaya başladı.
Çok anlamlı satırlardan oluşan ‘Kolay ve Zor’ isimli şiiri öylesine içten ve farklı bir üslup ile okuyordu ki, etkilenmemek imkansızdı. Meğer bizim başkan, siyasetten uzaklaştığı anlarda belli ki rahatlamanın yolunu kitap ya da şiirlerle buluyormuş. Zaten duygusal yapısını biliyorduk. Şimdi de bu şiirsel yanını keşfetmiş olduk.
Aslında buna şaşırmamak lazım. Keşfe açık bir insan olduğunu biliyordum zaten. Kendisinin bu hassasiyetini ilçeye yapılan ve hayallerin ötesini andıran ‘Şiir gibi hizmetlerinden’ anlamamız lazımdı.
Selam, saygı ve dua ile…
adam gibi adam yunus pehlivan