Kocaelispor, çok büyük bir kulüp...
Bu kulüp büyüklüğünü sadece elde ettiği sportif sonuçlara göre almıyor.
Evet, tarihte iki ayrı Türkiye Kupası kazanmış bir kulübüz. Hatta bir tanesi tam anlamıyla bir tarihti. Çünkü rakip Beşiktaş gibi büyük bir takımdı. Skor ise o takımın renklerinden beyazı çıkarıp, sadece siyahla başbaşa bırakmıştı.
Beşiktaş’ı 4-0’lık skorla mağlup eden Kocaelispor, Türkiye Kupasının sahibi olmuştu...
Bu büyük kulübün sendelediği dönemler oldu. Hatta Bölgesel Amatör Lige kadar geriledi bu takım. Ancak camianın büyüklüğü armasının büyüklüğü ile eş anlamlıdır...
O yüzden Kocaelispor hep ayakta kaldı...
Yüz milyondan çok daha fazla borcu olan bir kulüp yeniden bir camia olarak ayağa kalkmayı başardı. Bu başarının temelinde elbette herkesin payı var, ancak Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin ve başkanı Doç. Dr. Tahir Büyükakın’ın desteği ve sağladığı büyük katkı asla gözardı edilemez, yadsınamaz...
Şimdi ise kulüp yönetiminin başında Engin Koyun bulunuyor...
Engin beyi yıllardır tanırım ve severim. Onu tanıyan ne kadar insan varsa, nasıl fedakar bir kişiliğe sahip olduğunu mutlaka iyi bilirler...
Kulüp başkanlığına seçildiği günden bu yana Engin Koyun gerçekten çok büyük fedakarlıklar yaptı. Maddi ve manevi anlamda üzerdine çok gelinmesine, ahlak ve Kocaelisporluluk ruhu dışındaki belli bir kesimin, sadece siyaset düşüncesi ile yönlendirildiği kişilerce çok küfürler edildi...
Fakat aynı Engin Koyun, hiçbir zaman Kocaelisporluluğundan ve bu kulübe olan bağlılığından ödün vermedi.
Bu kulübün doğru yönetilmesi için hep elini taşın altına koydu. Yeri geldi bütün yönetim kurulu ile birlikte bütün bedeni ile taşın altında kendini gösterdi.
Belki de Türkiye’de Engin Koyun’un yaptığı gibi kulüp başkanlığı fedakarlığını yapan kimse yoktur.
Şöyle düşünün;
Hem takımı geleceğe hazırlayacaksınız...
Hem kulübün bir kuruş borcu kalmaması için sürekli yeniprojeler geliştireceksiniz...
Taraftarlara kapınızı ve gönlünüzü açacaksınız...
Yeni tesisle ilgili süreci başlatıp, Kocaelispor gibi bir kulübü sürekli gelir sahibi olduğu bir hale büründürmeye çalışacaksınız...
Maddi anlamda karşılık beklemeden çok büyük fedakarlıklar yapacaksınız...
Gelecek dönemlerde de tekrarlanması adına başarının kalıcı olması için “Garantici” bir yönetim anlayışını benimseyeceksiniz...
Türkiye’de eşine az rastlanan bir altyapı sistemi kurup, “Kimsenin kimseye üstünlüğünün olmadığı, dayısı, amcası olan çocukların kayırılmadığı” bir yapı oluşturacaksınız...
Türkiye’nin her yerinde işinde saygın ve başarılı teknik adamlarla genç oyuncu avına çıkacaksınız ve listeniz kabarık olacak...
En az maliyetle kaliteli bir kadro kuracaksınız...
Mali açıdan güçlü bir yapı oluşturup, her ay düzenli olarak ödemelerin yapıldığı bir kulüp inşa edeceksiniz...
Bütün bunların sonucunda takımınız liginde açık ara farkla şampiyon olacak...
Sonra birileri ortaya çıkıp; sırf siyasete alet olmayı göze alıp, şampiyonluğa Kocaelispor’u, başkan olarak da Engin Koyun ile yönetimini sorumsuzca suçlayacak...
Beyler meydan boş değil.
Türkiye spor açısından ve özellikle futbol konusunda kolay bir şey değil. Hepimiz bunun bilincindeyiz. Ama böyle olmaz.
Yaşar Can, kulüp başkanlığına aday oldu. Kendisini bu kent çok yakından tanır. Engin Koyun kadar var mıdır, tam olarak bilemiyorum ama kendi çapında belli bir ekonomik güce sahiptir.
Fakat Engin Koyun’un yaptıkları ortadadır. Kuvvetle muhtemeldir ki; Kocaelispor ortaya çıkacak olan bu büyükfırsatı elinin tersi ile tepmeyecek ve Engin Koyun ile birlikte yeni dönemlere...
Yeni hedeflere...
Yeni şampiyonluklara...
Ve bir yerde geleceğe hazırlanacaktır...
Sadece Kocaelispor için söylemiyorum, Engin Koyun gibi isimler Türk futbolu için fırsattır. Öyle futbolu sadece tribünden izlediği kadar bilenler, karizması cüzdanındaki miktar kadar olanlar ya da siyasetin yönlendirmesi ile tribünden uzanıp hakaretlerle ucuz kahramanlıklar yapanlar, Kocaelispor’un büyüklüğünü henüz kavrayamamış insanlardır...
O yüzden sonuç şimdiden bellidir...
Umarım düşündüğümüz gibi olur...
Kocaelispor camiası, garantici özelliği ile bilinen Engin Koyun ile eline geçirdiği büyük gelecek fırsatını değerlendirir. Tepmez...
Kalın sağlıcakla...