Behçet Necatigil'in KADEM Genel Müdür Yardımcısı tarafından İngilizceye çevrilen Perili Ev şiiri büyük ilgi gördü.
Kadın ve Demokrasi Vakfı’nın (KADEM), Birleşmiş Milletler Genel Kurulundan sonraki en yüksek katılımlı BM etkinliği olan Kadının Statüsü Komisyonu toplantısı kapsamındaki “Kadın Emeğini Anlamak” panelinde, farklı boyutları ile kadın emeği konusu ele alındı. Kadınların iş gücü içindeki kritik rollerinin ve toplumsal kalkınmaya olan katkılarının gündeme taşındığı etkinlik, uzman konuşmacıları buluşturdu.
Birleşmiş Milletler (BM ) Kadın Statüsü Komisyonu’nun 69. Oturumu (CSW69) kapsamında New York’ta bir dizi etkinlik düzenleyen ve uluslararası Kadın kuruluşları ile temaslarda bulunan Kadın ve Demokrasi Vakfı (KADEM), uluslararası katılımlı bir panelde Kadın emeğini konuştu.
Kadın emeğinin görünmeyen boyutlarını derinlemesine ele alan “Kadın Emeğini Anlamak” panelinde; bakım ekonomisi, tarım işçiliği ve dijitalleşen iş modelleri gibi konuların yanı sıra kadın emeğinin ekonomik ve sosyal sürdürülebilirlik açısından kritik rolü tartışıldı.
Türkiye’nin New York Başkonsolosu, Büyükelçi Muhittin Ahmet Yazal'ın da katıldığı panelde, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş ve KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu açılış konuşmalarını yaptı. Dr. Betül Özel Çiçek’in moderasyonundaki panelde ise Dr. Nursem Keskin Aksay, Tess Mateo, Fabiana Menna, Zeliha Sağlam, Dr. Sharifa Noaman Al Emadi ve Florence Ackey gibi farklı disiplinlerden konuşmacılar yer aldı.
Kadınların emeğinin görünürlüğünün sağlanmasının ve bunun adil bir şekilde sürdürülmesinin, gerekli koşullar ve fırsatlar sağlandığında mümkün olduğunu söyleyen KADEM Yönetim Kurulu Başkanı Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüoğlu, bu doğrultuda KADEM olarak araştırmalar, kampanyalar, projeler ve saha çalışmaları yürüttüklerini belirtti. Gümrükçüoğlu, bu çalışmaların bazılarını şöyle özetledi:
“KADEM’in temsilcilerinin bulunduğu 55 şehirde, Kadın Kooperatifleri Güçlendirme ve Koordinasyon Merkezi Projesi’ni (KooPro) başlattık. KooPro aracılığıyla, kadın kooperatiflerinin kurumsal kapasitesini sağlamlaştırmayı, pazar rekabetçiliğini artırmayı ve onları daha geniş iş ağlarına entegre etmeyi amaçlıyoruz. Kadınların ihtiyaçlarına uygun kurslar ve eğitimler sunuyoruz. Şimdiye kadar yaklaşık 50 kooperatifin kurulmasına destek olduk, bu da yüzlerce kadına istihdam fırsatı yarattı. İnovasyonda Kadın Projesi aracılığıyla kadın girişimcileri desteklerken, Geleceğe İş Başı Projesi ile devlet koruması altındaki genç kızları işgücüne hazırlıyoruz. 2023 yılında, Çalışma Hayatında Kadın başlıklı bir çalıştay düzenledik.”
İş dünyasında kadınların karşılaştığı en önemli yapısal engellerden birinin, kadınların üst düzey pozisyonlara ulaşmalarını engelleyen “cam tavan” sendromu olduğuna dikkat çeken Gümrükçüoğlu sözlerini şöyle sürdürdü: “Kadın işçilerin meslek dağılımını analiz ettiğimizde, hizmet ve satış personelinin en çok çalıştırılan grup olduğunu, yöneticilerin ise en az çalıştırılan kategori olduğunu görüyoruz. Ayrıca, işgücünde bir yer edinmek için, kadınların erkeklerden çok daha fazla çaba sarf etmeleri, iş-yaşam dengesini sürdürmek için sürekli fedakârlık yapmaları gerekiyor. Bunun yanı sıra kadınlar sayısız önyargı ile mücadele ediyorlar.”
“Kadın dostu ‘esnek çalışma’ politikaları geliştirilmeli”
ABD’de de belirli mesleklerin “erkek egemen” olarak algılanması nedeniyle mesleki ayrımcılığın devam ettiğini belirten Gümrükçüoğlu, “ideal kadın” imajına uyma baskısı ile yetersizlik ve zayıflık stereotipilerinin, kadınların profesyonel hayatta dezavantajlı bir konuma itilmesine neden olduğunun altını şu cümlelerle çizdi. “21. yüzyılda bile, ‘eşit işe eşit ücret’ ilkesinin ihlali, sigortasız kadın işçilerin istihdamı, sosyal güvenlik eksikliği ve kadınların yarı zamanlı işlerde baskın olması gibi sorunların sürmesi acil olarak ele alınmalı. Pandemi nedeniyle hız kazanan dijital ve hibrit çalışma modelleri, kadınlara yeni fırsatlar sunarken, yeni zorluklar da getirmiştir. Uzaktan çalışma, kadınların iş-yaşam dengesini daha iyi yönetmelerine olanak tanır, ancak ek ev işleri yükü riskini de artırır.”
Bu bağlamda kadın dostu esnek çalışma politikaları geliştirmenin ve işverenleri kadınları desteklemeye teşvik etmenin büyük önem taşıdığını belirten Doç. Dr. Saliha Okur Gümrükçüğlu, kadınların ihtiyaçlarına göre tasarlanmamış iş yerleri ve çalışma saatlerinin, kadınların iş-yaşam dengesini daha da zorlaştırdığını ayrıca kadınların genellikle kültürel farklılıklar, aile yapıları ve özel koşullar gözetilmeyen ortamlarda çalıştıklarını hatırlattı. KADEM’in 2023 yılında düzenlediği “Çalışma Hayatında Kadın” çalıştayında kadınların iş-yaşam dengesini sağlamada zorluk yaşamalarının kariyer gelişimlerini sınırladığı ve işgücüne katılımlarını azalttığını tespit ettiklerini belirten Gümrükçüoğlu, “Bu sorunları ele almak için ‘Kadınların İş-Yaşam Dengesi üzerine Politika Önerileri’ hazırladık ve umuyoruz ki bu, söz konusu zorlukların çözülmesine katkı sağlayacaktır” dedi.
Doç. Dr. Gümrükçüoğlu sözlerini şöyle tamamladı: “Kadınların işgücündeki varlığını güçlendirmek, ekonomik büyüme, sosyal adalet, etkili yönetişim ve sürdürülebilir kalkınma yolunda kritik bir adımdır. Kadın emeğinin görünürlüğünü artırmak ve kadınların ekonomik ve sosyal hayatta daha aktif rol oynamalarını sağlamak hepimizin ortak sorumluluğudur.”
Gümrükçüoğlu’nun ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş konuştu. “Türkiye olarak, kadın emeğinin tüm boyutlarıyla tanınması ve desteklenmesi yönünde politikalarımızı
Kadınların emeğinin ekonomik ve sosyal katkılarının yeterince görülmediğine dikkati çeken Göktaş, “Türkiye olarak, kadın emeğinin tüm boyutlarıyla tanınması ve desteklenmesi yönünde politikalarımızı şekillendiriyoruz. Bu anlamda kadınların toplumsal ve ekonomik katkılarını sadece maddi değil, kültürel ve sosyal boyutlarıyla da ele almayı ilke edindik. Çünkü ancak böyle bir yaklaşım, toplumsal adalet ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerimize ulaşmada bizlere yol gösterecektir.” İfadelerini kullandı.
Kadın emeğinin hak ettiği şekilde tanınabilir hale getirilmesi için özel sektör ve sivil toplum kuruluşları ile iş birliğini anahtar olarak gördüklerini dile getiren Göktaş, Bakanlığı tarafından bu konuda yapılan projelere ilişkin örnekler verdi.
Göktaş, bin 248 yeni kadın kooperatifi kurulmasına destek sağladıklarını belirterek, “Kadınların Kooperatifler Yoluyla Güçlendirilmesi Projesi kapsamında eğitimler, danışmanlık, paydaş ve pazarlama toplantıları, deneyim paylaşımları, yurt içi ve yurt dışı çalışma ziyaretleriyle 14 bin 754 kişiye ulaştık. Tüm bu çalışmalarla gördük ki, kadınlar üretkenliği, değişen koşullara uyum becerisi ve ileri görüşlülüğüyle ekonomik alanda büyük başarılara imza atıyor.” Dedi.
Kadınları destekleyen her politikanın onların çalışma hayatı ve girişimcilik faaliyetleri açısından da çok önemli olduğunu dile getiren Göktaş, “12. Kalkınma Planımız da kadınların iş dünyasına katılımını kolaylaştıran somut adımları ve hedefleri içeren önemli bir yol haritasıdır. Plan’da belirtilen hedefler çerçevesinde, 2028 yılı sonuna kadar, kadın iş gücüne katılma oranını yüzde 40,1’e, kadın istihdam oranını ise yüzde 36,2’ye yükseltmek için çalışıyoruz.” Açıklamasında bulundu.
Hem kamu hem de özel sektörde kadın emeğini her boyutuyla tanı ve desteklemenin sürdürülebilir kalkınma için elzem olduğunu dile getiren Göktaş, şunları söyledi:
“Biliyoruz ki kadın emeği üzerine yapılan bu tür etkinlikler, yalnızca bir söylem ya da akademik bir tartışma alanı değildir. Aynı zamanda, politikalarımızı yönlendiren, eşitlik ve adaletin temelini oluşturan dinamik bir dönüşüm sürecidir. Bu sürecin bir parçası olarak, kadın emeğine verilen değeri artırmak sosyal ve ekonomik politikalarımızın merkezinde yer almaktadır. Tüm paydaşları, kadın emeğini tanıma, destekleme ve sürdürülebilir kalkınmamıza entegre etme adına ortak çabaya davet ediyorum. Kadınların gücünü, azmini ve yaratıcılığını en iyi şekilde değerlendireceğimiz küresel bir ekosistem oluşturma inancıyla, katılımınız ve desteğiniz için teşekkür ediyorum.”
Behçet Necatigil şiiri: Perili Ev
Panelin Moderatörlüğünü, KADEM’in Akademik Çalışmalar ve Dış İlişkilerden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Dr. Betül Özel Çiçek yaptı.
Özel Çiçek, panele ilişkin bilgi verdiği sunumunda ünlü Türk Şair Behçet Necatigil’in şiirini okudu. Betül Özel Çiçek’in çevirisini yaparak İngilizce’ye kazandırdığı ve kadınların ev içinde görünmeyen emeğine vurgu yapan şiir, özellikle yabancı konuklardan büyük ilgi gördü.
Türkiye’den Afrika’ya “Kadın Emeği “ Köprüsü
Afrika Kültür Evi Yönetim Kurulu Başkanı ve panelistlerden Zeliha Sağlam, konuşmasında Afrikalı kadınların emeğinin nasıl anlamlı bir değere dönüştüğünü vurguladı. Hanımefendi Sn. Emine Erdoğan’ın himayelerinde yürütülen çalışmalar sayesinde, bu emeğin sadece ekonomik bir kazanca değil, aynı zamanda kültürel bir mirasa ve toplumsal dayanışmaya dönüştüğünü vurguladı. 40 Afrika ülkesiden kadınların titizlikle ürettiği yüzlerce el emeği ürünün, Türkiye ile Afrika arasında güçlü bir kardeşlik ve dayanışma köprüsü kurduğunu belirten Sağlam, bu girişimin kadın emeğinin görünürlüğünü artırarak sürdürülebilir kalkınmaya katkıda bulunduğunu dile anlattı .
• KADEM Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Nursem Keskin Aksay, KADEM’in Türkiye’nin en kapsamlı kadın emeği araştırması hakkında bilgi verdi. 12 şehirde gerçekleştirilen saha çalışmalarıyla kadın emeğinin sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlarını incelediklerini söyledi. Çalışma, kadınların ücretli ve ücretsiz emek arasındaki ilişkisini, karşılaştıkları zorlukları ve toplumsal algıları detaylı bir şekilde ele alıyor. Araştırmanın bulguları, kadın emeğinin görünürlüğünü artırmayı ve politika önerileri geliştirmeyi hedefliyor. Panelde sunulan ilk sonuçlar, kadın emeğinin değerini anlamak ve destekleyici modeller geliştirmek için önemli veriler sunuyor.
Diğer Panelistler
· Doha Uluslararası Aile Enstitüsü İcra Direktörü Dr. Sharifa Noaman Al Emadi, Körfez İşbirliği Konseyi ülkelerindeki kadınların işgücü piyasasına katılımı ve katılımlarını etkileyen faktörlere vurgu yaptı.
· Fundacion Gran Chaco (W20) Başkanı Fabiana Menna, Arjantin, Paraguay, Brezilya ve Bolivia’da yaşayan kadınlarla yaptığı çalışmaları anlattı. Yaptıkları projelerle bugüne kadar 150.000 kadının hayatlarını değiştirmelerine vesile olduklarını söyledi.
· Mülteci ve Göçmen Kadınlar Girişimi (RAMWI) İcra Direktörü Florence Ackey, mülteci ve göçmen kadınların ekonomik ve sosyal açıdan güçlendirilmesi amacıyla kurdukarı dernekte yapılan çalışmaları anlattı. Kadınlara dikiş öğreterek onların istihdam engelini aşmalarına yardımcı olduklarını söyledi.
• Tess Mateo( Bluerloop (W20) Danışma Kurulu Üyesi) ise kadın emeği ve iklim değişikliği arasındaki kritik ilişkiye odaklandı. Sürdürülebilir kalkınma, kadınların ekonomik güçlenmesi ve özel sektörün bu süreçteki rolü üzerine kapsamlı çalışmalar yapan Mateo sunumunda kadın emeğinin iklim değişikliğine karşı nasıl bir direnç oluşturabileceğini, özel sektörün bu alandaki stratejik hamlelerini ve bakım ekonomisinin bu bağlamdaki önemini aktardı. Ayrıca, dünyanın farklı bölgelerinden örnekler vererek, kadınların iklim eylemindeki potansiyelini nasıl daha fazla ortaya çıkarabileceğimizi ve yenilikçi çözümlerle bu süreci nasıl destekleyebileceğimizi ifade etti.
KADIN EMEĞİNİ ANLAMAK (Atölye Çalışması)
Panelin ardından, Anadolu’daki kadınların geleneksel ve çağdaş el sanatlarındaki ustalıklarını sergiledikleri bir atölye düzenlendi. Panelin ardından gerçekleşen atölye, Anadolu’daki kadın emeğinin sanatsal, kültürel boyutlarını keşfetmeye yönelik etkileyici bir deneyim sundu. Afrika Evi Yönetim Kurulu Başkanı Zeliha Sağlam’ın kreatif katkılarıyla şekillenen bu çalışma, Anadolu’daki kadınların geleneksel ve çağdaş el sanatlarındaki ustalığını sergileyerek, el emeğinin sadece estetik bir üretim süreci olmadığını, aynı zamanda toplumsal hafızayı yaşatan ve ekonomik kalkınmayı destekleyen bir değer taşıdığını ortaya koydu.
VİDEO LİNK: