Kocaeli’de büyük bir hareketlilik yaşanıyor şu sıra. Siyaset yerel seçim sebebiyle çok hareketli.
Özellikle AK Parti’nin ilçelerdeki belediye başkan adaylarının kim olacağını öğrenmek isteyen herkes sokakta, çarşıda, pazarda, kısacası her yerde aday toto oynuyor.
O mu aday olacak, yoksa bu mu?
Ana muhalefetimiz Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) ise bazı bölgelerde adaylarını belirledi. İki ilçede aday belirlenirken genel merkez kararı ile partililerin önüne sandık konuldu. Üyeler aday olarak görmek istedikleri kişiyi bizzat kendileri belirlediler.
Ön seçim Körfez’de ve İzmit’te yapıldı. İki bölgede de favoriler kazandı. İzmit’te mevcut belediye başkanı olmanın avantajını iyi kullanan Fatma Kaplan Hürriyet sandıktan zaferle çıktı.
Ancak burada dikkat çeken husus şu oldu: CHP İzmit İlçe Başkanı Gökhan Ercan, öğrendiğimiz kadarıyla yönetim kuruluna kesinlikle tarafsız kalmaları talimatını verdi.
Bakın; bu çok düzgün bir davranıştır. Öyle ya; şayet genel merkeziniz “Üyelere soruyoruz, onlar kimi isterse başkan adayımız o olacak” dediyse ilçe başkanı olarak size düşen görev herhangi biri için taraf olmamaktır. Ya da karakteristik duruşunuz olmadığı için taraf olduysanız bile kazanmaktır. İzmit’te bu çok iyi bir şekilde uygulandı.
Fakat ön seçimin yapıldığı diğer ilçe olan Körfez’de ne oldu?
Emin olabilirsiniz; Tayfun Balıkçı bu ön seçimi sadece rakiplerine karşı değil, aynı zamanda ilçe başkanı Gülseren Solmaz Altunal ve Erkan Uygun denilen meclis üyesine karşı da kazanmıştır.
Detayları hemen anlatayım size...
Bir kere bu ön seçim kararını CHP Körfez İlçe Başkanı Gülseren Solmaz Altunal ve özellikle yancısı Erkan Uygun kesinlikle desteklemiyordu. Çünkü bu arkadaşlara karşı örgüt içinde ve özellikle tabanda çok ciddi şekilde tepki vardı. Bu iki isim açıkça aday adaylarından Emirşah Torun’u desteklediler. Ve başta Tayfun Balıkçı olmak üzere diğer aday adaylarına yapmadıklarını bırakmadılar.
Yanıldıkları husus ise örgütü emir erleri gibi görmeleri oldu.
Ama öyle olmadığı ortaya çıktı. Gerçek CHP’liler üyelerin iradesini yok sayan bu ilçe başkanı Gülseren Altunal ve Erkan Uygun’un;
KİŞİSEL HESAPLARININ...
SİYASETLE BAĞDAŞMAYAN UCUZ DAVRANIŞLARININ...
TAMAMEN KİŞİSEL BEKLENTİLERİNİN...
VE UCUZ POLİTİK MANEVRALARININ aksi yönünde oylarını kullandılar...
Emirşah bey hakkında olumlu düşüncelerim var. İyi ve dolu bir insan. Ancak galiba örgüte kendini kabul ettiremedi. Sadece ilçe başkanına güvenerek, Erkan Uygun denilen meclis üyesine birinci sıra sözü vererek bu işler başarılmaz.
Nitekim başaramadı da...
Gülseren hanım ve Erkan Uygun’la bir kişinin alabileceği maksimum ön seçim oy sayısı bugünkü yapı ile ancak 150’dir, daha fazlası değil. 384 oy alan Emirşah Torun, bu oyun üzerini kendi özellikleri ile tamamlamıştır. Yani millet Emirşah beye, ilçe başkanlarından ve o meclis üyesi geçinen adamdan daha fazla güvendi. Fazla oyun sebebi budur.
xxx
Peki; bundan sonra ne olacak?
Daha doğrusu ne olmalı?
Bir kere şunu gördük ki; hem ilçe başkanının hem de belediye meclis üyesi olarak saçma sapan ve tamamen rant mantığı üzerine beş yılı geçiren Erkan Uygun’un ipi ile kuyuya inilmez.
Tecrübeyle sabit...
Emirşah Torun’a o kadar büyük zarar verdiler ki; sayın başkan belki de kazanma ihtimali olan bir ön seçimi üstelik fark yiyerek kaybetti. Çünkü bildiğim kadarıyla Tayfun Balıkçı bu ön seçim süreci öncesinde biraz tedirgindi. Çevresi ve yakın ekibi ile konuşmalarından edindiğimiz bilgiler bu yöndeydi. Ancak hem ilçe başkanı Gülseren Altunal ve hem de Emirşah Torun’dan ilk sıra sözünü almak için neredeyse kendinden bile vazgeçen Erkan Uygun, beceriksizlikleri ve başarısız ön seçim yönetimi nedeniyle Tayfun Balıkçı’ya olan ilgiyi artırdılar. Neticede adam kazandı.
xxx
Şimdi CHP’nin bu iki mümtaz şahsiyeti ne yapmalı sizce?
Bir kere ilçe başkanı Gülseren Solmaz Altunal ve Erkan Uygun’un bundan sonraki en büyük siyasi referansları bu ön seçimdeki beceriksizleri ve başarısızlıkları olacaktır.
Erkan Uygun’un meclisteki yırtık hallerini biliyoruz. Politik ahlak konusunda zaten sıfırın altında bir mizaca sahip. Sağ olsun, ilçe başkanını da kendine benzetti
Böylesine politik ahlaktan yoksun bir duruşun sahiplerine CHP’liler toplanıp; “İstifa edin, örgüt sizi istemiyor” dese, verecekleri cevap bellidir:
“Kılıçdaroğlu o kadar seçim kaybetti, istifa etti mi? Biz alt tarafı bir ön seçim kaybettik, ne var yani!!!”
Emin olun bu yanıtı verirler. Çünkü onların yaratmak istedikleri CHP misyonu tam olarak budur. Partilerine o kadar büyük zarar veriyorlar ki; sormayın gitsin.
xxx
Bu arada ana muhalefet partisi ile ilgili sohbet etmek için bir araya geldiğimiz CHP’li bir dostumla muhabbetimiz sırasında konu konuyu açtı. Ama her şeyi konuştuk. CHP’li dostumun en nihayetinde kurduğu cümle aynen şöyleydi:
“Burhan abi, istifa onurlu insanların verebilecekleri bir karardır. Aynı zamanda bir erdemdir...”
Arkadaşımla sohbetimiz sırasında ön seçim üzerinde uzun uzadıya konuşmamıştık. Artık o kimi kastetti, neden böyle konuştu, bilmiyorum.
Selam,saygı ve dua ile...